Yapay zeka nedir?
Ancak, bu tanımdan onlarca yıl önce, Alan Turing'in 1950 yılında yayımlanan "Computing Machinery and Intelligence" adlı çığır açan çalışması, yapay zeka tartışmalarının doğuşunu simgeledi. Genellikle "bilgisayar biliminin babası olarak anılan Turing, bu makalede şu soruyu sorar: "Makineler düşünebilir mi?" Bu noktadan sonra, şu anda herkesçe "Turing Testi" olarak bilinen, bir sorgu memurunun bilgisayar yanıtı ile insan metni yanıtını ayırt etmeye çalıştığı bir testi ortaya koyar. Bu test yayımlanmasından itibaren çok fazla mercek altına alınmış olsa da, dilbilimle ilgili fikirlerden faydalandığından, yapay zekanın tarihinin önemli bir parçası olmanın yanı sıra felsefede süregelen bir kavram olarak yerini alıyor.
Bunun sonrasında Stuart Russell ve Peter Norvig, yapay zeka çalışmalarında öncü yayınlardan biri olacak Artificial Intelligence: A Modern Approach adlı kitabı yayımladı. Bu kitapta yazarlar, bilgisayar sistemlerini rasyonellik ve düşünme ve eyleme geçme karşılaştırması temelinde farklılaştıran dört yapay zeka hedefini veya tanımını araştırdı.
İnsan yaklaşımı:
- İnsan gibi düşünen sistemler
- Ä°nsan gibi davranan sistemler
İdeal yaklaşım:
- Mantıklı düşünen sistemler
- Mantıklı hareket eden sistemler
Alan Turing'in tanımı, "insan gibi hareket eden sistemler" kategorisine girecekti.
En basit haliyle yapay zeka, sorun çözümünü sağlamak için bilgisayar bilimini ve sağlam veri kümelerini birleştiren bir alandır. Aynı zamanda yapay zeka ile bağlantılı olarak sık sık bahsedilen makine öğrenmesi ve derin öğrenme alt alanlarını da kapsar. Bu disiplinler, girdi verilerine dayalı tahminler veya sınıflandırmalar yapan uzman sistemler yaratmayı amaçlayan yapay zeka algoritmalarından oluşur.
Bugün, tıpkı pazardaki yükselen her teknolojiden beklendiği gibi, yapay zeka geliştirmenin etrafında büyük bir beklenti söz konusu. Gartner'in beklenti döngüsünde sürücüsüz araçlar ve kişisel asistanlar gibi ürün yenilikleri, "aşırı hevesten bir hayal kırıklığı sürecine, ardından da inovasyonun pazar veya alan ile alakası ve rolünün anlaşılmasını kapsayan tipik bir inovasyon gelişimini" takip eder. Lex Friedman'ın bu bağlantıdaki 2019 tarihli MIT dersinde belirttiği üzere, şu anda şişirilmiş beklentilerin zirvesindeyiz ve hayal kırıklığının dip noktasına yaklaşıyoruz.